2 Ekim 2011 Pazar

Sıkı Dostlar

Beril ile Peri' nin maceralarını bloğun eski takipçileri hatırlayacaktır..Hatırlamayanlar için şuraya ve şuraya tık..
Her hafta konuşup, bin türlü plan yapıp, bir türlü denk gelemediğimiz Berna' yla sonunda şeytanın bacağını kırdık ..Aynı şehirlerde olup bu kadar uğraşıp yine de buluşma ayarlayamayan bir tek biz varız herhalde..Bu sefer söz verdik , daha sık görüşelim diye..Bakalım, inşallah..
Neyse efendim, Beril ve Peri öncelerde pek birlikte oynamazdı..Genelde oyuncak kavgaları olurdu..Biz yine aynı şeyler olacak diye beklerken, gayet güzel anlaştılar..Beril Peri'nin oyuncaklarını görüp, her birine ayrı ilgiyle baktı..İkisi de çat pat kendi aralarında konuştular..Biz de ilk defa onlar oynarken çaylarımızı rahatça içtik..Hatta masa hazırlanırken ve ikisi salonda yalnızken, kendimiz için hazırladığımız sofraya karşılıklı oturmuş, önlerindeki tabaklara birer börek koymuş, keyifle yerlerken yakaladık onları..O anın resmi olsa kesinlikle koyacaktım ama gülmekten çekemedim..Normalde yemek yediremediğimiz çocukların kendi istek ve arzularıyla sofraya oturup bir şeyler yemesi gözlerimizi yaşarttı bir yandan..
Berna'nın hazırladığı muhteşem sofranın ancak sonun çekebildim, malum öncesinde talan edilmişti zaten..:)
Gün sonunda ayrılık vakti geldiğinde, evet akşam olmuş artık eve gidelim dediğimizde, Beril şöyle dedi:'' Ben akşam sevmiyorum, sabah olsun..''Asansördeyken arkamızdan Peri'nin de ağlama sesi duyuldu demek ki afacan dostlar, sıkı dostlara dönüşmüştü..

2 yorum:

ayak izleri-sevgi dedi ki...

onların o dillerinin döndüğünce yaptığı sohbetler ne tatlıdır kimbilir..

Hande dedi ki...

Evet gerçekten çok tatlı ve komik sohbetler..

Related Posts with Thumbnails