30 Mayıs 2010 Pazar

İlk Dondurmamız

Bugün Beril, ilk dondurmasını yedi..
Zorla yemeğinin yarısını yedirmiştim ,hem de görseniz nasıl da uğraşa uğraşa..Hemen sonra bizim dondurma yediğimizi gördü..Önce oynamak için istiyor sandık külahları..Fakat gayet farkında yiyecek birşey olduğunun..Ben de dedim nasılsa ağzına değince soğuk gelir bırakır..Bir yandan da vermek istemiyorum daha çok küçük diye..Fakat resmen elimizdeki dondurmalara saldırdı bizimki..Nasıl yalamak nasıl, sanki yıllardır bildiği şey..Külahtan tutup falan yalıyor..3-4 sefer yaladı baktım daha da istiyor..Yahu az önce yemeğini yemeyen çocuk bu mu?Bıraksak bütün dondurmayı bitirecek hayret ettim..Üstelik şimdiye kadar şekerli birşey de yememişti ömrü hayatında.Ama demek ki bütün çocukların dondurmayı sevmesi normal, nasıl bir tadı var,neresinden tutulup yenir,nasıl yalanmalı hepsi genetik kodlu olarak doğuyor olmalılar..:))

28 Mayıs 2010 Cuma

Kuğulu Kuşu

Havalar güzel oldu olmasına ama Beril de evde durmaz oldu...Herşeyden ,her oyundan,oyuncaktan sıkılıyor..Hatta yemek yemeği bile reddediyor..Sürekli bir mızmızlanma durumu baş gösteriyor..
Biz de ne yapalım alıyoruz yemek kavanozumuzu yanımıza,düşüyoruz yollara.Sanılmasın park evimizin dibinde..Aslında yürüme mesafesi ile 25 dakikayı buluyor gitmemiz..Ama gidince diğer çocukları,kuşları,insanları görünce Beril ,başka bir dünyaya gelmiş gibi oluyor..Hemen yemediği yemeğini yedirmeye çalışıyor anne kişisi, ki arabadan atlamadan midesine bişiler gitsin..
İştahı çok çok azaldı bu aralar ,evde daralmaya bağlıyorum, ama üzülüyorum işte elde değil..Ben de çok iştahsızdım,hep peşimde koşarlardı..Şimdi anladım koşma sırası bende..
Alışmasın dışarlarda yemeğe diyorum ,ama evde neredeyse hiç yemiyor..Ve benim annelik damarım kabarıp nerede yemek isterse götüreyim bari diyorum..Biliyorum aslında doğru değil yaptığım ama neler neler yaptım ben böyle hamileyken ya da daha çocuğum yokken asla yapmam dediğim..O yüzden hamile olup da okuyan varsa şöyle söyleyeyim sakın büyük konuşup asla yapmam demeyin ,ilk siz yaparsınız söyleyeyim..

Sandaletli Beril


Efendim yaz geldi ,havalar ısındı..  Beril'e bir sandalet almam lazım diye aranırken fotoğraflardaki ayakkabıyla karşılaştım..Kendisi bizim için yine bir ilk..Beril'in ilk sandaleti..
Bu arada bebek ilk adım ayakkabısı bulmanın da ne zor olduğunu öğrenmiş oldum..Aslında normal ayakkabı olarak var ama sandalet tarzı bulmak zormuş..Hele ki numarayı denk getirmek iyice zor..Daha Beril yürümediği  ama adım attığı için altı sert ayakkabı giymesi de yasak dolayısıyla seçenekler iyice azalmış oluyor..Doktorumuzun tavsiyesi elinmizde sıkıştırınca burun ile topuk birbirine değmeliymiş..
Bu sandaletleri hiç tahmin etmediğim bir markanın çocuk bölümünde buldum..Marks&Spencer'ın..Üstelik fiyat olarak da diğerlerine göre oldukça uygundu..Benim gibi arayış içinde olan anneler varsa bir bakmalarını tavsiye ederim..Tabi bu ayakkabılar yürüyen çocuklar için uygun değil..Sadece arada dışarı çıkınca kullanmak için onu da belirtmek gerek..

22 Mayıs 2010 Cumartesi

10 Ayda Neler Öğrendim

10. Ayımızın ilk günü itibariyle ,sizlerle 10 aylık annelikten ne anladığımı paylaşmak istedim..
Hatta 10 maddelik bir listeyle 10 ayı özetleyeyim dedim..

1.Öncelikle bebeği kendi planlarınıza uydurmaya çalışmayın..Mümkünse siz onun planlarına uyun..O ne zaman isterse yatın,ne zaman isterse kalkın..

2.Akşam saat 20:00den sonra dışarıda kalacak şekilde plan yapmayın..Eve gelip uyku rutinine ne kadar doğru zamanda girerseniz ,o kadar az hırpalanırsınız, tabi bebeğiniz de..

3.Ne zaman yatıp kalkacağını önceden hesaplamaya kalkışmayın..Sonuçta hüsrana uğrarsınız..Bugün yorgun sabah erken kalkmaz dersiniz ,5.30 da kalkar,öğlen fazla uyumaz birazdan çıkarız dersiniz, normalde 45 dakikada kalkan çocuk ,2 saat uyur...

4.Henüz uyumuş bir bebeği yatağına uyandırmadan yatırmak ,deveye hendek atlatmaktan zordur..Hele sesizce odadan çıkmak en zorudur..Nefes bile almadan çıktığınız odada ayağınız ya yatağın kenarına çarpar ya da bir parke en olmadık yerde gıcırdar..O ses de odada sanki yankılanır..Bir bakmışsınız, karanlıkta bir çift göz size bakmaktadır..

5.Her bebek kendi kitabını yazar ve kendi karakteriyle doğar..Bu nedenle çeşit çeşit bebek kitabı okuyup,hiç birine uymayan bir bebeğiniz olabilir..Üzülmeyin ,siz de bir kitap yazın,ya da daha kolayı bir blog yazın..:))

6.Her ay ,ne kadar kilo almış,baş çevresi şu kadar,boyu da uzamış mı diye dertlenmeyin..Bırakın doktoru takip etsin..Zaten emin olun baş çevresine ve boyuna müdahale edemezsiniz..Kilosuna da bir yere kadar..

7.Bebeği mıcıklamaya çalışanlara,pis elleriyle sevip,yanağından öpmeye çalışanlara şiddet uygulamamaya gayret gösterin..Biliyorum kafa atasınız geliyor ,yapmayın..Bir gün yolda giderken bir kadın gelip''Pardon bebeğin göbeğini açar mısınız ben çok severim de bebekleri göbeklerinden  öpmeyi ..''dedi..Ben dövmedim,siz de kendinize hakim olabilirsiniz..

8.Çayı sıcak içmeyi, yemeğin üstüne içilen keyif kahvesini, arkadaşlarla gidilen pazar bruchlarını ,uzun uzun banyo yapmayı ,vs. hayatınızdan bir süreliğine çıkarın..(Ne kadar süreliğine onu bilmiyorum daha o bölüme gelmedim..)

9.En güzel kokunun , bir bebeğin kusmuk kokusu olduğunu kendinize itiraf edin..

10.Bu dünya üzerinde en çok sevdiğiniz varlığın o olduğunu da herkese itiraf edin..Kimseyi kandırmayın canım yazıktır.

Aslında 10 maddeyle sınırlanamayacak kadar çokmuş ama ayın anlam ve önemine göre oldu biraz..Şimdilik bu kadar diyelim..:))

21 Mayıs 2010 Cuma

Bugünkü Beril İlkleri

Bugün epey ilk yaşandı hayatımızda:
1.İlk defa kayısı yedik..
2.Elimizle tel sarar yaptık..
3.Yataktan düştük ...
Bu sonuncu özellikle şok edici oldu ...Evdeki bir tadilattan dolayı Beril'i mecburen misafir odasındaki yatakta yastıklar arasında yatırmıştık..Fakat uçan Beril insanı, önce yastıkları, sonra da kendini aşağı atmış...İlk bir saati özellikle çok stressli geçirdik..Çok şükür ki şimdilik iyi gibi,  tabi anne kişisi epey üzüldü ,korktu..Allah tüm bebekleri korusun ve koruycu meleklerini yanlarından eksik etmesin..Çünkü anneler her zaman yanında olamıyor..:((

19 Mayıs 2010 Çarşamba

Annelik Kulübü

Ben çözdüm  olayı..
Bu annelik bir tür kulüp ,fakat üye olduğunuzu önceden kimse söylemiyor..
Yavaş yavaş anlıyorsunuz..
Mesela hiç tanımadığınız kadınlar yolda sizi durdurup bebeğinizle ilgili bilgi almak ,sonra da kendi çocuklarıyla ilgili bilgi vermek istiyorlar ..
Bir bebek mağazasında herkes sanki birbirini senelerdir tanıyor gibi rahatlıkla tavsiye veriyor..
Sonra bir bakıyorsunuz siz de aynı şeyleri yapmaya başlamışsınız..
Daha küçük bebeği olanları özellikle hedef seçip ,tavsiyeler veriyor,bakın bu ürün süperdir falan derken buluyorsunuz kendinizi..
Ya da mağazalardan birini gezerken, durup bir bebeklinin yanında ''Maşallah kaç aylık?''derken...
Ama bunu anlamamı sağlayan olay çok daha farklı oldu benim için..Geçen gün Beril'le bir dondurmacıya girdik..Nasıl kalabalık,hava sıcak herkesin bir dondurma alası gelmiş..Neyse ben de çeşitlerin içinden çeşit seçmeye çalışırken bir teyze geldi yanımıza, malum cümleyle giriş yaptı..
Ben de sıcaktan ve kalabalıktan bayılmış cevap verip bir an evvel kaçayım diye bakarken,birden yanına kızı geldi..Kızının karnı burnunda doğurdu doğuracak..Tabi durum  benim de ilgimi çekti..Meğer ertesi gün sezeryanla alacaklarmış bebeği..Yani kaç aylık soruma verilen cevap çok ilginçti bu sefer..Biz o kalabalıkta koyu bir sohbete başladık .. Garip bir şekilde 5 dakika önce durumdan sıkılıp bunalan ben ,sanki kırk yıllık dostlarıyla karşılaşmış biri gibi epey sohbet ettim onlarla..
Sonunda da karar verdim..Ben bu gizli kulübe iyi bir şekilde üye olmuşum..Yalnız bu kulüp yasa dışı falan herhalde kimse bahsetmiyor..:))

Ay Dede

Geç dönülen bir 19 Mayıs gezisi sonrasında güzel bir hilal vardı gökyüzünde..

Böylece  Beril, hayatında ilk defa ay dedeyi gördü..

Önce tam anlayamadı ..

Sonra da bir kahakaha attı..

Eliyle uzandı..

Sanırım bir çeşit lamba sandı..:))

14 Mayıs 2010 Cuma

Önce Güvenlik

Efendim mutluyuz ,huzurluyuz.
.Beril kişisi, ahşap yatağının korkuluklarına tutunup, dün oturur pozisyondan ayağa kalktı..Bir de üstüne kahkaha attı..Bakın nasıl yaptım diye..
Tabi biz de hemen park yatağın seviyesini alta aldık..Artık ahşap yatağının da korkulukları mutlaka kapatılıp yatırılıyor..
Yalnız bu park yatak işi hiç hoşuna gitmedi,garipsedi..Yatırdığımda saat başı kalktı,hatta bu gece 15-20 dakikada bir kalktı..Aynı yeni doğmuş bebek misali..İnşallah yakında alışır.
Bu arada o park yatağın ikinci seviyesi ne derinmiş öyle,tam bel sakatlamaya uygun..Kısacası ikimiz de pek sevmedik ama ne yapalım önce güvenlik diyoruz..

11 Mayıs 2010 Salı

Gençlik Parkı

Anneler gününde çok tesadüfi olarak Gençlik Parkına gittik..Aslında senelerdir gitmeye korktuğumuz parkın yenilenip pek de güzel bir yer olması beni mutlu etti..Biz üniversitede öğrenciyken arkadaşlarımızdan öyle hikayeler duymuştuk ki,bırakın gitmeyi,kapısından bile geçmeye korkar olmuştuk..Şimdilerdeyse ,giriş kapılarında ve içerideki güveniliğiyle bizden tam puan aldı..İnsan yoğunluğu da genelde ailelerden oluşuyordu ..Resimlerden gördüğüm havuzun bu kadar bu büyük olmasına şaşırdım doğrusu..Üstelik fıskiyeler de inanılmazdı..Özellikle lunapark kısmı epey hareketliydi,tabi biz Beril'in yaş grubu itibariyle uzaktan bakmayı tercih ettik..:))
Bizi yüreklendiren sevgili blog dostum Efsuna buradan teşekkür ederim...Sayesinde yeni bir park keşfettik..:))

7 Mayıs 2010 Cuma

İlk Anneler Günüm

Bu pazar benim için çok anlamlı..

Çünkü ilk anneler günüm..

30 yıllık hayatında yaşamadığım ve kutlamadığım bir günü Beril sayesinde inşallah yaşayacağım,kendisine buradan teşekkür etmek isterim ..

Ayrıca yeri gelmişken anneme de teşekkür ederim,önümde böyle güzel bir örnek olduğu için..

Anne olan ,olmaya aday olan ve hatta olmayı düşünen tüm hanımların anneler gününü de,başta annem olmak üzere şimdiden tebrik ederim..

Şimdiden söyleyeyim herhangibir hediye talebim yok,almayı düşünenlere söyleyeyim..Ben hediyemi aldım,hem de en güzelini,hem de en çok istediğimi..İsmi de Beril..:))

5 Mayıs 2010 Çarşamba

Blog Buluşmamız

Aslında ne zamandır buluşuyoruz,konuşuyoruz ama ben ancak yazabildim..Hatta fotoğrafları da ancak yükleyebildim..
Geçen hafta sevgili Anne Yazar ve Nurşen Ece bizdelerdi..Dün de birlikte Kuğulu Park'ta..
Bizim kuzular aradaki ay farkına rağmen epey oynadılar..İleride bu farkın kapandığı zamanlarda daha da iyi arkadaş olurlar umarım..
Blog dünyası bana Anne Yazar gibi güzel bir dost kazandırdı daha ne olsun..Kendisine buradan sevgilerimi gönderiyorum..

1 Mayıs 2010 Cumartesi

9 Ay +9 Gün

İşte Beril karnımda tam da bu kadar kalmıştı..9 ay 9 gün..

Ne garip, bir canlının ,minicik  gözle görülmeyen bir hücrenin büyüyüp 9 ay 9 günde nefes alan,gören,duyan,kalbi atan ,minik bir insana dönüşmesi..Tam anlamıyla bir mucize..

Hayatımın hiç bir döneminde hamileykenki kadar merak ,endişe ve mutluluk duygusunu bir arada yaşamamıştım..Çok yoğun duygulardı..,

Bir bebek sahibi oluncaya kadar her duyguyu ,her sevgiyi bildiğini sanan ben, ne kadar da yanılmışım diyorum...Karşılıksız sevginin ,tam da karşılığıymış bu sevgi..

Hiç kimse bu dünyada( bir anne hariç )gecede 8 kez kalkıp,sabah da kendini gece gece kaldıran bu insana ,sevgi dolu bakıp,öpüp koklamaz..Ya da yemediği yemeği suratına püskürten bir insana; ''Doydun mu kuzum? Canım benim..'' demez..

Şimdi diyeceksiniz nereden depreşti bu annelik hallerin...Bugün, Beril tam 9 ay 9 günlük..Benim karnımda geçirdiği günle eşit, tam da bugün..

Kutlamak istedim..Tarihe not düşmek gerek dedim..Kuzum biraz büyüdü galiba dedim..Maşallah ona..Nice mutlu aylara,nice sağlıklı günlere..:) Hep birlikte..
Related Posts with Thumbnails