22 Mart 2011 Salı

Uyanış

''Hiç bir zaman hayat bayram olmadı, ya da her nefes alışımız bayramdı..''

Tamamen bakış açınıza bağlı..

Mart evet bu sene soğuk geçti, hatta son zamanların maksimum kar yağışını gördük..

Yine de arada güzel havayı gören işte bu çiğdem, açmaya karar vermiş..

Dün annemle kemoterapi dönüşü gördüğümüzde bizi mutlu eden güzel çiçek, seni seviyoruz..

 ***

En dibe vurmuş anları vardır ya hayatın, göz yaşlarına hakim olamadığımız...
İşte öyle anların sonunda görebilirseniz, ufak mucizeler olur..

Her gün önünden geçtiğiniz ağaç, saatler içinde çiçeklenir..

Arka bahçenizde arabaya binerken bir mavi çiçekle burun buruna gelirsiniz..

Sadece bakmak değil, görmek gerekir bazen..

Eğer göremezseniz , o zaman çok büyük bir probleminiz var demektir..

Çünkü mutlu olmak biraz da sizin elinizde hayatta..

Şimdi dışarı çıktığınızda daha dikkatli bakın, her geçen gün uyanan tabiat size yeni sürprizler hazırladı...

Hazır olun...

21 Mart 2011 Pazartesi

Balık Kılçığı

Bu hayat ne garip?
Nasıl da pamuk ipliğine bağlı..

Cuma akşamı, masada kuzu..
Maalesef karşısında TV ve ona balık yedirmeye uğraşan bir anne..
İstememe, ''Yok'' ve bilumum Beril itirazları..
Belli ki yemeyecek, bari ben yiyeyim derken çığlığı basan Beril..
Yani kaldırın beni..

Aceleyle annenin midesine giden bir barbun..
Tam bu sırada bademciğe takılan bir kılçık..
Her yutkunmada bir acı..
Hemen ayna karşısında bir operasyon, hah tamam çıktı derken, bu sefer yutulan V şeklinde bir kılçık..
Bir gece boyunca yerini gayet net hissedebildiğim , yavaş yavaş yemek borusunda ilerlediğini hissettiğim  bir kılçık hem de..

Kaç dilim ekmek yedim saymadım..
Faydası oldu mu bilmiyorum ama ertesi gün akşamı hissettiğim acı ancak geçmişti..

Ve yine de çok şükür ki soluk borusuna kaçmadı..
Ama insan o anda öyle bir hale geliyor ki..
Dertlendiği şeyleri bırakıp, Allah'a yakarmaya başlıyor..
''Ne olur kurtar beni...''

14 Mart 2011 Pazartesi

Son Zamanlarda

Son zamanlarda yazacaklar birikti ama blogların şu durumu yüzünden  pek yazasım yoktu..
Özellikle son iki haftadır annemin hastane sonrası keyifsizliği ve halsizliği epey bizi üzdü...
Üstüne bir de kar eklenince, ev hapsi şeklinde geçti günler...

Fakat bu sefer gözümü karartıp Beril'i karın göbeğine attım..
İlk defa bir kardan adam yapımına yardım etti mesela..(bkz. resim)
Lapa lapa yağan karda kartopu yaptı, hatta hasta yatağında yatan ananesine kocaman bir kartopu götürmeyi de ihmal etmedi..

Tam karın tüm yolları kapattığı gün ise ne zamandır beklediğimiz doktordan randevu aldığımızın müjdesi geldi..
Üzülsek mi sevinsek mi bilemedik..
İlk defa hayatımda bir taksi durağını arayıp randevu aldım mesela,,
Fakat dönüşü hesaba katmamıştık ve neredeyse bir onkoloji hastanesinde mahsur kalıyorduk..Çünkü taksi semte göre alıyordu müşterileri..Üstelik müşterilerin hepsi kanser..Ne garip olay değil mi?
Bir de üstüne ara sokaklara girmeyince, annemi en halsiz olduğu gün, buzda caddeden sokağa kadar yürütmek zorunda kaldık..
Bu arada tam gün yasasının çilesinden bahsetmeden geçemeyeceğim..Tamamen sistem kopmuş, resmen hastanelerde izdiham ve kuyruklar var..Muhtemelen birinci sene asistanı olan minik çocuklar doktorculuk oynuyor..Farmaliste baka baka ilaç arayıp, reçete yazıyorlar..Hocaların özel hasta bakmalarının yasaklanması sebebiyle , önce asistanlarla muhatap olmak zorunda kalıyorsunuz..Eğer tanıdığınız falan yoksa zaten hocanın yüzünü görmeniz mümkün değil..Belki bu sistem göz, diş,vs muayenesi için çok da önemli olmayabilir ama kanser hastalığı olunca konu, hocayı görmeden içiniz rahat etmiyor..Allah tüm hastalara yardım etsin..
Hele ki bugün dört kere geçmek zorunda kaldığım çocuk onkolojisinde resmen içim eridi..O saçları dökülmüş, küçük kuzlara Allah'tan şifa diliyorum.Ne olur siz de onlar için bir dua edin olur mu?

6 Mart 2011 Pazar

1=1

 

Prima ve Unicef birlikte bir sosyal sorumluluk projesi yürütüyorlar..Kötü bir döneme denk geldiği için duyurmakta geciktim biraz..( Malum blog kapandı , kapancak derken epey gerildik)

Efendim, ne yapalım derseniz..
Primanın facebook sayfasını her tıklamayla  Prima'nın Unicef'e bir tetanoz aşısı bedeli bağışlamasını sağlıyorsunuz.
Böylece dünyada, özellikle geri kalmış ülkelerde yüz binlerce bebeğin hayatını tehdit eden yenidoğan tetanozundan bir bebeği kurtarmış oluyorsunuz..

Şimdi lütfen bir TIK..

2 Mart 2011 Çarşamba

Bloggerların Çektiği

Bu kadar da olmaz dedik..
Bugün itibariyle Türkiye'de blogspot.com sitelerine ulaşılamıyor malumunuz..
Önce Ktunnel'den girdim ama baktım yönetici sayfama google beni bir türlü sokmuyor, dedim gideyim önce wordpress yedeği alayım..Ne olur ne olmaz, burası Türkiye, yarın ana sayfaya da giremem..
Hemen gidip, dns ayarlarını değiştirip, wordpresse yükledim bloğu..Böylece bir adet daha beril ve ben olmuş oldu..
Ama canım sıkıldı, hem o kadar uğraşmış oldum hem de tüm şablon ve izleyicilerim gitmiş oldu..
Umarım herşey düzelir en kısa zamanda, yoksa 4 milyon blogger bir hayli uğraşacak gibi duruyor..Tabi daha fazla da blog okuyucuları..

Bir blog nasıl yedeklenir merak edenler için..Şuraya bir TIK..
Related Posts with Thumbnails