30 Ekim 2011 Pazar

Dostlarla

Bazen iyi ki bir bloğum var diyorum öyle güzel dostlarımız oldu ki bu sayede..
Bugün, sabah kahvaltısı için İlknur' lara davetliydik..
Kuş sütünün eksik olduğu sofrasını resimledim sizler için ama çoğu mideye indirilmişti ben çekene kadar..
 Çocuklardan fırsat bulduğumuz aralarda sohbet ettik...
Kızlar oynadı, eğlendi, kaçınılmaz olarak oyuncak kavgaları çıktı..
Bizim beyler hemen kaynaştı, bir ara bizi unutmuşlardı..:))
Kısacası çok eğlenceli birkaç saat geçirdik..
İlknur'a bir kez de buradan teşekkür etmek istedim..
En kısa zamanda bizde buluşmak üzere diyoruz..

Ülkemiz Üzerindeki Kara Bulutlar

Son günlerde sık yazı yazamadım..Aslında içimden gelmedi..
Önce şehitler..
Sonra Van depremi..
Kutlanmayan bir 29 Ekim..
Halbuki cumhuriyeti kazanmak için de çok şehit vermişti bu ülke..
Hala da veriyor..
Teröristlerin öldürdükleriyle, mütahetilerin öldürdükleri farklı değil bence..
Yoksa daha şiddetli depremlerde bile burnu bile kanamadan çıkan bir sürü ülke vatandaşı mevcut dünya üzerinde..
Cumhuriyetin kuruluşundan beri tek değişmeyen ise insanlarımızın birlik olabilmesi..
Zorda kalana yardım etmeleri..
Kolilerle evindeki fazla battaniyesini depremzelere gönderen bir millet bizimkisi..
Depremin üçüncü günü bir kargo firmasının kapısından giremedim ben, kargo kutularından kule olmuştu..
Bilmiyorum doğru ellere ulaştı mı ama bir kargo kutusu bile duygulandırabiliyor işte bazen insanı..
Kargo görevlisi şöyle dedi, bugün bir okuldan öğrenciler aradı, kamyonu okulun kapısına dayadık, getirdikleri kolilerle kamyon doldu, oradan Van'a yolladık..
İşte benim ülkem böylesi güzel bir ülke..Bir de evleri iskambilden olmasa..:((

15 Ekim 2011 Cumartesi

27 Aylık Beril

27. aya girmek üzere olduğumuz şu günlerde bakınız efendim Beril Hanım neler yapmakta..

1. İnatlaşma almış yürümüş durumda, her şeye itiraz ve önce bir kocaman ''Hayır''..Hatta geçen gün uykudan ''İstemiyorum ''diyerek uyandı..Kısacası rüyada bile bir şeyleri istemiyor..Hayırların evetlere döneceği günleri beklemekteyim..

2.Duvarlara resim yapmaya ve gizli işler çevirmeye başladı ..Eğer kendi odasına gidip bir süre ses seda çıkmıyorsa biliniz ki bir işler dönüyor..Bebeklerin yüzleri pastel boyalarla boyanıyor ve tabi odanın duvarları..İlk defa yaptığı bir resmi duvarına astım..Çok hoşuna gitti, gidip gelip:''Ben yaptım..''diyor..

3.Oyuncak paylaşımı çok kötü, her şey benim diyor..Parkta kaydırağın tepesine çıkıp, bu benim diyor, diğer çocukların binmesine bozuluyor..Geçen gün kitapçıda, tüm kitapları sahiplenmişti mesela..:))

4.Oyuncaklarıyla hala uzun oynamıyor ama tek oyuncakla oynama süresi uzadı, kendi başına oynamasına teşvik etmeye çalışsam da sürekli oyun kurucu olarak ya  anne ya da babayı istiyor..

5.Bana bağımlı gibi, tuvalete bile benimle girmek istiyor..Banyomu o uyurken yapıyorum, çünkü banyonun kapısına dayanıp yumrukluyor..Ağlayıp beni çıkarmak istiyor..Bakıcı , baba ve evdeki diğer kişiler onun için ikinci planda..Her durumda önce anneyi bir deniyor..Her türlü ihtiyacın anne tarafından karşılanmasını bekliyor..

6.Uykuya geçiş sürecimiz çok uzadı..Önce çeşit çeşit kitap okuyoruz..(Yaklaşık 7-8 adet) Sonra ışıkları kapatıp,uydurmasyon hikayeler..Neredeyse bir saate yakın karanlık bir odada oturup, kendi kendine uykuya dalmasını bekliyorum..Bu sırada benim de uykum geliyor ve bazen uyuyorum..Tabi saat genelde 23:00 olmuş oluyor..Eskiden 21:30 da uyuyordu, emzirerek uyutmak kolaydı kısacası..Aslında bu konuda suç biraz benim sanırım çünkü baştan beri hep emzirerek uyutmuştum, kolayıma öyle gelmişti..Şimdi olsa yine öyle yaparım orası kesin..:))

7.Yemek konusunda hala çok seçici belirli yediği şeyler dışında sebze ve değişik şeylerin tadına asla bakmıyor..İnat burada da söz konusu..Genelde T.Vde bir şeyler seyrederken yemek yiyor..Daha doğrusu daha iyi yiyor..Bu alışkanlık da çok kötü biliyorum ama sırf yesin de nasıl olursa olsun diye fazla bir şey diyemiyorum..

8.Konuşma konusunda epey yol kat ettik, derdini anlatacak kadar konuşuyor, eskiye göre bu durum özellikle beni çok rahatlattı..Öfke nöbetlerinin çoğu derdini anlatamamaktandı..Şimdi en azından bir kısmını anlattığı için daha rahat atlatıyoruz..

9.Şarkılara ve tekerlemelere takmış durumda, en sevdiği Ali Baba'nın çiftliği..Uzun uzun söylemese de şarkı söylemesi çok tatlı..Minicik bir bebeğin şarkı söyleyen bir çocuğa dönüşmesini seyretmek paha biçilemez..

10.Bulunduğu ortamdan ayrılmak istemiyor..Mesela evdeyken dışarı çıkmıycam diyor, dışarıdayken eve gitmiycem diyor..Geçen gün bir arkadaşının doğum gününe götürelim dedik, yarım saat boyunca kıyafetlerini giydirmek için uğraştık..Gitmek istemedi ,ağladı..Doğum gününe gidince salona girmek istemedi  ilk yarım saat ..Sonra da geri eve gelmek istemedi..
Resimde doğum gününün yapıldığı salona girmek istemeyen Beril'i ve onu ikna etmeye çalışan babasını görüyorsunuz..:)

12 Ekim 2011 Çarşamba

Gri Hava ve Sıcak çay

Dün akşam üzeri Ankara'da fırtına vardı, inanılmaz büyüklükte dolular yağdı..Neredeyse orta boydaki mor erikler kadar..Bu esnada çakan şimşeklerden odaların içleri aydınlanıyordu..
Tabi bu havalara ne eşlik eder, boğaz ağrısı..Özellikle benim gibi sürekli bir faranjit sıkıntınız varsa, işte bu yazacağım çay tarifi tam size göre..
Öncelikle çiçek ıhlamurları güzelce demliğin süzgecinde yıkıyoruz ve tozlarından arındırıyoruz....Sonra içlerine tane karabiber ve bir adet karanfil koyuyoruz..Kuşburnu beş adet koyuyorum , bu sayı arttırılabilir ama o zaman daha çok kuşburnu çayı içiyor gibi hissedebilirsiniz...Sonrasında toz zencefilden birazcık ve çubuk tarçın..Geçen sene çubuk vanilya da koyuyordum bazen, o da güzel bir aroma veriyor..Bu karışımı bir kez daha suyun altında iyice yıkıyoruz...Sonrasında demlemeye bırakıyoruz..
İsteğe göre limon ve balla servis yapıyoruz..Hem tadı, güzel hem de kokusu..Şifa olması dileğiyle..

10 Ekim 2011 Pazartesi

2 Yaş Çocuğunu Evde Oyalama Oyunları


Geçen posttan sonra  internette biraz araştırma yaptım, evdeki mevcutlarla hangi aktiviteleri yapabiliriz diye..Özellikle Füsun ve Defne'nin bloğundan birkaç şey Beril'in epey ilgisini çekti..Fotoğraflayıp hem sizlerle paylaşayım hem de ona hatıra kalsın istedim.

Evet ilki oyun hamurundan kirpi yapmak..2 yaş çocukları genelde hayvanlara meraklı olduklarından belki diğer hayvanlar da denenebilir ama kürdanlarla yapılan kirpi özellikle uzun sürdüğü için gayet keyifli bir aktivite..Kirpinin okları söküldükten sonra tekrar aynı yerlere takmaya çalışıyorlar, bu da onları bir süre daha oyalıyor..Bu aktivite sırasında çocukları yalnız bırakmamak gerekiyor, hatırlatayım..
İkinci aktivitemiz oyun hamurundan ekmek kesme oyunu, ya da havuç vs de olabilir isteğe göre..Eski bir kredi kartı, bıçak oluyor..Kesme becerilerini geliştiren bir oyun..
Üçüncü oyunumuz top yuvarlamaca..Değişik ebatlarda toplar alınarak küvetin ya da büyükçe bir leğenin içinde bir o yana bir yana yuvarlanıyor..Ne işe yarıyor, neye yarıyor bilemem ama inanın hoşlarına gidiyor, hatta daha çok topunuz  varsa daha da eğlenceli olabilir..En sonunda onlar da muhtemelen küvete girip, toplarla yatmaya karar vereceklerdir..

5 Ekim 2011 Çarşamba

Aktivite Arayanlara Bir Öneri

Malumunuz çocukları evde oyalamak çok zor, hele ki yaklaşan kış aylarında evde ne yapacaklar bilemiyorum..Bugün akşam kırtasiyede rastladığım çiçek şeklindeki süngerimsi stickerlar bana bu konuda biraz ilham verdi..Eve döndüğümde uykudan yeni uyanan ve genelde hiç bir aktiviteyle mutlu olmayan Beril'i gayet oyaladı..Önce renklerine göre ayırdık, sonra üst üste koyarak çiçek desenleri elde ettik..Sonra resim defterine tek tek yapıştırdık..Bu kısmı Beril yaptı ve çok hoşlandı..Özellikle arkasındaki yapışkanları açmaya çalışması ve çıkan kısımları çöp yaptığımız kaba ayırması uzun vaktini aldı.(Ki bu pek nadirdir.)Hepsinin yapışkan kısımlarını açamasa da yapıştırma kısmı çok hoşuna gittiği için sabırla hepsini denedi..En sonunda çiçeklere yaprak çizerek biraz daha oyalandık..Hatta akşam yemeği sonrası bile çiçeklerle oynamak istedi..Babası geldiğindeyse yaptığı resmi göstererek mutlu oldu.


Eminim bu bloğu okuyan çocuksuz okurlarım varsa ne saçma bir konu yazmış olduğumu düşüneceklerdir..Hatta kendileri akşam sinema planları yaparken okuyorlarsa, bizim ne basit işlerle uğraştığımızı da düşünebilirler.Bundan 2,5 sene önce olsa ben de böyle düşünürdüm ..Ama bir insanın çocuğu olunca ve onu uzun süre oyalayan bir aktivite de bulunca diğer annelerle paylaşmadan edemiyor dostlar..

Şimdi de sözüm sevgili annelere, eğer varsa sizin de favori aktiviteleriniz ,lütfen paylaşın..Kış öncesi çok makbule geçer..

2 Ekim 2011 Pazar

Sıkı Dostlar

Beril ile Peri' nin maceralarını bloğun eski takipçileri hatırlayacaktır..Hatırlamayanlar için şuraya ve şuraya tık..
Her hafta konuşup, bin türlü plan yapıp, bir türlü denk gelemediğimiz Berna' yla sonunda şeytanın bacağını kırdık ..Aynı şehirlerde olup bu kadar uğraşıp yine de buluşma ayarlayamayan bir tek biz varız herhalde..Bu sefer söz verdik , daha sık görüşelim diye..Bakalım, inşallah..
Neyse efendim, Beril ve Peri öncelerde pek birlikte oynamazdı..Genelde oyuncak kavgaları olurdu..Biz yine aynı şeyler olacak diye beklerken, gayet güzel anlaştılar..Beril Peri'nin oyuncaklarını görüp, her birine ayrı ilgiyle baktı..İkisi de çat pat kendi aralarında konuştular..Biz de ilk defa onlar oynarken çaylarımızı rahatça içtik..Hatta masa hazırlanırken ve ikisi salonda yalnızken, kendimiz için hazırladığımız sofraya karşılıklı oturmuş, önlerindeki tabaklara birer börek koymuş, keyifle yerlerken yakaladık onları..O anın resmi olsa kesinlikle koyacaktım ama gülmekten çekemedim..Normalde yemek yediremediğimiz çocukların kendi istek ve arzularıyla sofraya oturup bir şeyler yemesi gözlerimizi yaşarttı bir yandan..
Berna'nın hazırladığı muhteşem sofranın ancak sonun çekebildim, malum öncesinde talan edilmişti zaten..:)
Gün sonunda ayrılık vakti geldiğinde, evet akşam olmuş artık eve gidelim dediğimizde, Beril şöyle dedi:'' Ben akşam sevmiyorum, sabah olsun..''Asansördeyken arkamızdan Peri'nin de ağlama sesi duyuldu demek ki afacan dostlar, sıkı dostlara dönüşmüştü..
Related Posts with Thumbnails